Bildiğiniz üzere yerel seçimler yaklaşalı neredeyse her gün bir köşe yazısı veya kulis haberi ile kamuoyuna sesleniyor bilgiler veriyorum. Uşak Haber Merkezi gibi geçmişte de kent siyaseti bakımından önemli misyonlar icra eden ve şehrin siyasetine hem aktör hem görüş ya da düşünce anlamında ciddi katkılar sunmuş şehrin en çok takip edilen ve takipçi sayısı da etkisi de diğer yerel medyanın tümünün toplamından daha fazla olan bir internet gazetesinde editörlük yapmak hele bu yaşta hayli zor seçim sürecinde ki daha genel seçimin yorgunluğunu atabilmiş değilken yerel seçimlere girdik. Girişte bu cümleleri kurdum ki mesela Basri Yıldırım isminin her an aday adayları arasına isminin konacağını önceden haber aldık ama duyuramadık yoğunluk sebebiyle veya mesela CHP'de bir çok kulis bilgisi ıskalandı yeterince kamuoyunu bilgilendiremedik. Ayrıca yazılarımızın ve haberlerimizin uzunluğundan şikayet geliyor bir hayli ve çok haklılar ama inanın uzun yazmış iken zor yetiştiriyoruz ve bazen çok bariz hatalar da olabiliyor bütün titizliğime rağmen metinlerde. Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve günlük gazetemizin kapatılması sebebiyle emrimizdeki genç sayısı da hayli azaldı dolayısıyla anlayışına sığınıyorum takipçilerimin.
Gelelim yazımızın konusuna siyaset dizaynına soyunup bütün partileri dizayn etme ve hepsinin adayını belirleme hevesine kapılan ve bu uğurda halkı da partileri de adeta görmezden gelen beşi bir yerde diye tarif ettiğimiz siyaset eskilerinin hepsinin de ortak düşünceleri var malumunuz ve bu ortak projelerinden birisi de etnik kökenler üzerinden siyaset yapmak ve mesela Ağrı'lı mesela Besni'li, mesela Afyon'lu veya Selendi'li isimlerden meclis üyeleri yazarak aslen o şehirli olup da Uşak'ta yaşayanlardan oy almak. Hepsinin de söylemi olunca her partinin ön sıralarında Uşak'lı olmayanlar yazılacağı ve dolayısıyla seçileceği için meclisin tamamı Uşak'lılardan oluşmamış olacak. CHP'de Özkan Yalım Selendili yazacak Ağrı'lı Besni'li yazacak tabi aday olabilirse, AKP'de Çakın aynı şekilde İyi Parti'de de Gür aynı şekilde. Böylece her partinin liste başına yazdığı Uşak'lı olmayan meclis üyeleri şehri yönetecek.
Elbette bir Gedizli veya Selendili veya ne bileyim Ağrı'lı da Uşak belediye meclisi üyesi olabilmeli varsa siyasi partilerde siyaset yapan uyumlu çalışabilecek insanlar yazılsın elbette ama sırf hemşerilerinden oy almayı gerekçe ederek çok kolay güdebileceği cahil insanları şımartmak suretiyle kullanmak adına bu oyunu kurmak çok yanlış olur. Hemşericilik üzerinden siyaset yapmaktan da oy vermekten de men edilmeli zaten insanlar ki aslında hiç bir Selendi'li belediye meclisine bir Selendili yazıldı diye oyunun rengini belli etmez. Kaldı ki bütün adaylar aynı maksatla aynı memleketlerin insanını yazınca tercih sebebi olmaktan çıkmış olmayacak mı?
Peki madem oy getirisi hedeflenmiyor ise bu algılara bu Uşak'ta yaşayan başka memleketlerin insanının arasında seçip meclis üyesi adayı yazma iddiası neden atılıyor? Hemen yanıt vereyim bir kere aday adaylarının kadro kurabilecek çapı yok ve kalbur üstü insanları sürükleyip peşine takabilecek nüfuzu ve itibarı yok halk içinde. Hal böyle olunca ve mesela bunu niye yazdın? Sorusuna örneğin Selendili olduğu için onların oyunu almak için yazdım deyince anlayış göreceği umudu ile hem de yutabileceği ve güdebileceği isimler yazmayı kolaylaştırdığı için bu tercihte bulunuyor sevgili adayları dört partinin de adayları derken Ali Erdoğan ile beş olan az önce ismini saydığım perde arkası birliktelikler hiç bitmeyen kimseler.
Amaçlananın ne olduğunu bu beşli anlamaktan aciz de olabilir akıl daneleri bilirdir elbet ki kimse epey üst akılmış akıl daneleri ve nüfuzlu imiş hakkını teslim edelim ama bu arkadaşlar farkında bile olmayabilir inanın. Tıpkı geçmişte Ali Erdoğan ile arkadaşım ve kardeşim Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu ile Tabakhane TOKİ başında fikir ayrılığı yaşaması gibi. Erdoğan'ın akıl danesi o zaman Koray Aydın'dı ve tabi Çavuşoğlu ve ekibinin ne düşündüğü o gün için Ali Erdoğan'ın çok umurunda da değildi. Ama gelinen noktada Çavuşoğlu'nun haklılığı ortaya çıktı. Tabakhaneye dinlence eğlence tesisleri mekanları hayvanat bahçeleri panayır ve pazarlar kurmanın İzmir Ankara asfaltına cephe kilometrelerce alanın konaklama dinlenme ve eğlence tesisleri oteller vs ile donatılıp hem şehir insanının hem de şehrimizden geçen yolcuların ki her gün yüz binden fazla insan sigara bile almadan geçip gidiyor şehrimizin içinden hizmetine sunulsaydı o alan kim bilir şehir şimdi ne halde olurdu? Suyun üzerine ev yapmayı tercih ederek TOKİ'nin ağzı ile iş yapan Ali Erdoğan'ın şehir kaderi ile oynadığı gibi bu arkadaşlar da yine sözde üst akıllarla ve algıları oynayarak şehrin kaderi ile oynamak derdinde. Ankara'nın aklı her zaman doğru ve üstün çıkacak diye bir kural yok ya.
Dönersek konuya nasıl ki Ali Erdoğan Ankara'nın aslında ne amaçladığını bilmeden körü körüne TOKİ yaptı ya tabakhaneyi yine neye sebep olacağını bilmeden bu kötülüğü bu şehre yapıyor olabilirler bu arkadaşlar ve bu kötü fikirleri şehir siyasetinin algısına empoze ediyor olabilirler belki ama gerçek olan şu ki bu tür siyasetlerin perde arkası amacı bana göre ülke siyasetinde hakim kılınmak istenen etnik kökene dayalı siyaset anlayışının yerelde de tezahürünü sağlayıp normalleştirmek. Tabi bu arada isimden isme şekilden şekle giren HDP de meşru bir siyasi düşüncesi olan meşru insanlarca yönetilen bir parti gibi kabul edilecek finalde. Tabii ki yerelden de etnik köken siyasetine alışkın olan halka genel siyasette olan bitenler de normal gelecek ve meşru karşılayacak. Genel Merkezden ve fetövari yapılanmalardan aldıkları güçle zehirlenen ve birer kibir abidesine dönüşen bu kendini beğenmişlere sesleniyorum buradan ateşle oynamayın sonunda elleriniz dilleriniz yanacak.