Koca aday belirleme süreci geçti gitti hep tiyatro ne kadro açıklayan gördük ne de akla yatar ayağı yere basar şehre yarayışlı proje işittik. Varsa yoksa demagoji bol bol içi boş fotoğraf paylaşımı altında üstünde hiç siyasi olmayan lak lak yorumları mirayi temenniler vs. Hani şu şehrin uzun yıllardır ne kadar kötü yönetildiğini halkın hepsi anladı da muhalefet temsilcileri anlamadı adeta. İyi Partinin adayı olarak açıklanan ve bizimle ilgili neredeyse ta çocukluktan bilip dururken çetelik mafyalık bir işimiz olmadığını mafya algısı yayar iken kendisinin en yakın adamı ve yanında kalan tek meclis üyesinin mafyatik tiplerle ilişkisini gizlemeyen ve buna rağmen meclis üyesi dostuyla yürümeye devam eden yani aslında mafyalarla bir alıp veremediği olmadığı halde tek kanunsuz işi olmayan bizden mafya olduğumuz için uzak duruyormuş gibi davranan ve mafya medyası olduğu için de Uşak Haber Merkezi ile kesinlikle çalışmayan Muhammet bey daha ilk açıklamasında Çakın'a ve Ak Partiye manyal çakmış ben sizin aleyhiniz de konuşmayacağım diye. Durmuş Yılmaz ya da Özkan Yalım'dan da zaten eleştiri bekleme veya belediye bütçesinin nasıl hercümerç edildiğini mesela anlatmalarını bekleme. Sadece sözde yerel medyaya ayrılan bütçeleri duysanız dudağınız uçuklar ki yerimde olsanız çoğunuz bunları yazamaz yazmaz ve bahsi geçen yerel medyaya belediye bütçesinden ayrılan hisseden payını almaya bakarsınız inanın.
Neyse iyi ki yerimde değilsiniz hiç biriniz gerçekten o kadar zordu ki yıllardır türlü haksızlıklara maruz kalırken bile Devletçi Gazeteciler olarak kalıp öyle tanına gelmek ve Devlet bürokrasisince böyle tanımlanacak bir yayın politikası izlemek. Bu sitenin editörü olmak sadece çap ve emek istemez başka şeyler de ister hülasa. Devlet bize hasım gibi davrandı çoğu kez maalesef ve çoğu kez suç üreterek hapse atmaya kalkıştılar alakasız davalarda alakasız biçimde adımızı dahil etti savcı ve hakimler yargıladılar hiç bir şey çıkaramadılar çok şükür. Keza yazdığımız yazıların çoğu da zaten tarafların şikayeti üzerine Adliye nazarından geçti ve çok şükür hiç ceza almadım basın suçundan ve alacağımı da sanmıyorum. Aynı şekilde sitemizin imtiyaz sahibi Erkan Çuhadar'da çok okkalı yazılar yazdı yargı denetiminden de geçen ama hiç ceza almadı çok şükür. Çünkü hep ayağı yere basan sözler sarf ettik öyle de devam edeceğiz inşallah. Hep savaş kesecek sözler sarf etmek istedik yolsuzluk çeteleri ile uyuşturucu baronları ile ve yanı sıra fetö ile vb tehditlerle savaşırken de düşmanımız cahiller değil cehaletin ta kendisi idi hala da öyle.
Konuya dönecek olursak seçime artık üç aydan daha az bir zaman kaldı ama partilerde hala yeterli belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi aday adayı müracaatı bile yok. 64 kişi seçeceğiz yüzlerce müracaat içinden ama 64 kişi bile müracaat etmemiş henüz hiç bir partide. Hal bu iken partiler aday adaylarını küstürecek bir takım tezgahların içine bir biçimde dahil edilmiş bazı partiler de. Kaldı ki Çakın'ın kadrosunun yarıdan fazlasının partiden ve personelden tırpan yemesi bekleniyor. Bir çok isimle alakalı hem personelin şerhi var hem de parti teşkilatının rahatsızlığı ve Çakın ya da bir başkası aday olduğu takdir de ya yeni isimler önermeli ya da partinin önerdiği isimlerle bir kadro oluşturmalı ki parti ve belediye çevrelerindeki mevcut durumun gereği bu inanın. Başka çare görünmüyor. Keza Gür'ün de meclis üyesi yazarken hayli zorlanacağı kesin. Eski meclis üyelerinin bir kaçı dışında ciddi bir tepki var ki Tolga Pirinççi isminin ortaya koyduğu haklı tepki İyi Parti tabanında hayli karşılık bulmuşa benziyor. Adamı enayi yerine koyup parasından namından çevresinden tanınırlığından vs dibine kadar yararlanıp itibarsızlaştırarak partiden atmak da neyin nesi? Bu kaçıncı kurbanı partinin? Diyen de var. Hatta Hasan Kırkalıoğlu ve Meltem Aksoy'un yaşadıklarını hatırlatanlar da var. Geçtiğimiz dönemin meclis üyesi adaylarının hepsi de zaten kendini istismar edilmiş iyi niyeti suiistimal edilmiş olarak düşünüyor. Hatta İyi Partinin mevcut yönetimindeki bir çok kişi de durumdan rahatsız ki Dr. Dalyan Özdemir gibi bir değerimize bile neleri reva gördüklerini biliyoruz bu hırslarına kurban olmuş yüzsüz çetevari oluşumun.
CHP'ye gelince orada aday adayı sayısı zaten ikiye düşürüldü. Diğer aday adayları adeta diskalifiye edilerek sahada hiç olmayan müracaatı bile olmayan bir isimle Yalım'ı sözde yarıştırdılar Yalım Durmuş Yılmaz'ı geçti bu gün yarın da Yalımın adaylığını ilana hazırlanıyorlar. O zaman benim seçim gündemine dair ilk yazıma gidin ne demiştim? Partiler adayları belliyse aday adaylarını sadece paralarını almak ve yıpratmak için mi sahaya sürüyor ve onlarla dalga mı geçiliyor? Diye sormuştum. E baksanıza haklı çıktık neredeyse bütün partilerin adayı gerçekten de belliymiş, gerçi ben artık Ak Partinin adayının Çakın olmayacağına neredeyse eminim bu da ayrı bir konu ama Yalım ben adayım kesin derken bir bildiği varmış Gür'de keza öyle gerçi orada aday adaylığı düşünülmesine bile izin vermediler kimseye Ayşegül Obalı çok dik durdu nedense Gür'ün yanında ve nedense zaten başka aday adayına gerek yok bizim adayımız belli der gibi davrandı. Meğer Genel Başkanı çoktan ikna etmişler beraber bizimle de alay etmişler yok efendim duyuru yayınlayın aday adaylığı sürecimiz başladı yok efendim müracaat kabulüne başladık sözleri hep boş bir tiyatro imiş. Bakalım her yazımıza en az 7 bin kişinin ilgi gösterdiği ve bazısını 20 bine yakın insanının okuduğu Uşak halkı bu olup bitene yeterince aydınlatılabilir ise ne diyecek? Bakalım Yalım veya Gür gerçekten adaylaşıp bir meclis üyesi kadrosu ortaya çıkarabilecek mi partiyi dağıtmadan? Ki inanın Çakın aday olursa Ak Parti de de çok çatırtı kopacak meclis üyeliği başında zaten şu ana dek müracaatın az oluş sebebi de ondan yoksa Ak Partililer çok ilgili siyasetle ve partileri ile ve her partiden fazla birbirinden haberdar ve hareketli.