Uşak Üniversitesi Rektörü'nün Açılım ve Akil Aşkı, Akıl Almaz Boyutlarda!
Ak Parti iktidarı tarafından startı verilen ve sözde Kürt Meselesinin halledilmesi ve kanın durması maksadı ile gerçekleştirildiği açılım sürecini anlatmak ve halkı ikna etmek üzere yine Hükümet tarafından seçilen ve görevlendirilen Akiller'in olaylı Uşak gezisi kafalardaki karışıklığı gidermediği gibi artırdı diye düşünüyorum. En azından benim açımdan durum böyle.
Uşak Haber Merkezi ekibi olarak; en başında konunun hassasiyetini gözönüne alarak, ayrıca bilgi sahibi olmadığımız bir konuda fikir sahibi imiş gibi davranmayalım diye düşünerek aldığımız bir karar ile Açılım ile ilgili yazı yazmama kararı almıştık. Bu kararımızda halen devam etmekte. Zira olası bir müspet gelişmeye karşı durmak istemediğimiz gibi olası bir olumsuzluğa da destek olmak istemiyoruz. Ayrıca Sürecin nasıl işlediğine yada işleyeceğine dair ciddi bir bilgimiz ve derinliğimiz yok, bu nedenle belki de yazdıklarımız, halkta gerginliğe sebebiyet verebilir ve bilmeden şiddete davetiye çıkartmış olabiliriz endişesi taşımaktayız.
Ancak Uşak'ta gerçekleşen her üst düzey ziyaretin ardından bir yazarımız muhakkak o ziyarete ilişkin düşüncelerimizi ve değerlendirmeleri kaleme alırdı. Nitekim ben yine böyle bir yazıyı özellikle Vedat Orhan kardeşimden bekledim. Ancak her ne hikmetse hiç bir yazarımız bu ziyaretleri değerlendiren bir köşe yazısı yazmadı. Bu sebeple işbaşa düştü diyerek hem Sayın Rektör'ün özellikle gazeteci bir arkadaşa karşı takındığı tavır ve uslubu başta olmak üzere kabul edilemez davranışlarını eleştirdiğim hem de akillerin ziyaretini değerlendirdiğim bir yazı kaleme almaya karar verdim.
Akiller açılım sürecini anlatmak ve halkı ikna etmek için geziyor diye tahmin ediyordum ancak, ziyaretin ardından niyet hiçte öyle değilmiş demek zorunda kaldım. İkna edilmiş insanlar ile kapalı kapılar ardında toplantılar gerçekleştiren, kente girmekten imtina eden, abartılı güvenlik tedbirleri altında halktan adeta kaçan, söze biz de sizden daha fazla yada farklı bir bilgiye sahip değiliz diyerek başlayan akillerin Uşak ziyareti kent insanını germekten ve güvenlik güçlerimize telaşlı mesai günleri yaşatmaktan başka bir işe yaramadı diye düşünüyorum.
Her neyse, sözü daha fazla uzatmak mümkün ama yazı çok uzuyor, okunmaz endişesindeyim. Gelelim asıl meselemize, Üniversite'de gerçekleşen toplantı gerek Üniversite kulislerinde ve gerekse Uşak kamuoyunun gündeminde günlerce konuşuldu, bu bir hakikat. Tabi ki bu toplantının kentin hatta ülkenin gündemine gelmesini sağlayan en önemli faktör Sayın Rektör Prof. Dr. Sait Çelik'in anlaşılamaz tavrıydı.
Üniversite'de gerçekleşen ve akademisyenlerin özellikle seçilerek çağırıldığı ve açılıma karşı olabileceği düşünülen akademisyenlerin alınmadığı iddia edilen toplantıda, ayrıca aynı gün yine Üniversite'de gerçekleştirilen sınavda görevli olduğu halde bazı akademisyenlerin toplantı salonuna geldiği ve sınav yerini sınav bitmeden terkettiği iddiaları da Üniversite akademisyenlerinin kulislerini epeyce meşgul etti. Lakin asıl eleştirmek istediğim konu bu değil. Sayın Rektör Çelik'in, o anda dışarıda bekletilen ve salona alınmayan akillere şehit ailelerini hatırlatan gazeteci Murat Ali Teke'ye hitaben takındığı tavır ve konuşması esnasındaki kabul edilemez uslübu.
Toplantının daha en başında basın mensuplarını çıkartalım mı? diye akillere soran Sayın Rektör'ün bu sorusu üzerine öfkelenen gazeteci arkadaşımız Murat Ali Teke; akillere hitaben, Şehit anneleri ağlıyor orada, Onlar neden salona alınmadı? Onlar evlatlarını verdi, diyerek çıkışan benim de haklı olduğunu düşündüğüm sözler söyledi. Bunun üzerine lafa giren Rektör; "Bi dakka, bizim misafirlerimize böyle davranmanız İNSANLIK DIŞI Bİ ŞEYDİR, Önce bi konuşmayı öğrenin" diyerek adeta azarladı. Uşak Haber Merkezi'nin kamerlarına yansıyan ve binlerce kişi tarafından facebook'da videosu paylaşılan bu diyalog sonrası dayanamayan akiller araya girerek, gazetecinin hakaret etmediğini sadece soru sorduğunu Sayın Rektöre hatırlatmaya mecbur oldu.
Ben de buradan her fırsatta açılımı öven ve hedef 2023 sloganını hatırlatan konuşmaları ile bilinen ve Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin bir Üniversite de bir bilim yuvasının başında İta Amiri olduğunu bu vesile ile hatırlatmaya her nedense ihtiyaç duyduğum Sayın Rektör, acaba sizi bu şekilde kraldan fazla kralcı yapan sebep önümüzdeki genel seçimlerde Denizli'den Milletvekili adayı olma hesabınız mı? Siyasete soyunmak niyetinde iseniz bence yanlış makamı işgal ediyorsunuz. Gazeteci arkadaşın tavrını insanlık dışı bi şey olarak nitelendirmişsiniz. Sizce bir bilim adamı bir tavrı "bir şey" olarak mı nitelendirir yoksa somut kavramlar mı kullanır? Şey kelimesini sıkça kullananlar lugatlerinde fazla kelime olmayanlar diye bilinir doğru mudur? bilemem kelime haznenizde ne kadar kelime barındırdığınızı da bilmem mümkün değil ancak bu kelimeler bence hiç de hoş olmadı Sayın Rektör. İnsanlık dışı dediğiniz nedir? Bunu gerçekten merak ettim, bizlerin insanlık içi davranabilme eğitimi almaya ihtiyacımız var galiba. Acaba Korel Otel'deki cemaat toplantılarında yada Pensilvanya'da bu eğitimi almalıyız? Gazeteci arkadaşın sorduğu soru gayet açık ve net ben de buradan tekrarlıyorum. O gün o toplantıya Şehit Yakınları niçin alınmadı Sayın Rektör?
Burada sözümü hulasa edecek olursam, Gazeteci arkadaşımız Murat Ali Teke'yi bu tavrından dolayı tüm kalbimle alkışlıyor ve destekliyorum. Sayın Rektörüde bu hareketinden dolayı ayıpladığımı ve kınadığımı bütün kamuoyuna beyan ediyorum. Yorum ve takdiri Yüce Türk Milleti günü geldiğinde elbet yapacaktır...
sayın rektör kendini geleceğe hazırlıyor akp den bir yerlere getirilirse hiç şaşmamak lazım demekki rektörlük onun için yetersiz geliyor
fotograf karesi rektörün gerçek yüzünü göstermi̇yor mu????? rektör bet i̇ti̇raf edi̇n gerçek yüzünüz yeni̇ ortaya çikmiyor mu. farkli düşünenleri ni̇çi̇n hazmedemi̇yorsunuz. hala seçi̇m hesaplari i̇çersi̇ndemi̇si̇ni̇z
valla iş basit bu haberdeki fotoğrafa rektörün yüzündeki hiddete bakın neyin ne olduğu anlaşılır ayrıca mhpliler rektöre tepki için odasına gittiklerinde tim tim titremiş beni anlayışla karşılayın demiş lan korku nelere kadirsin bee
şahit olarak; toplantıda rektör beyin tutum ve davranışları özellikle ifadeleri bulunduğu makam hiç mi hiç yakışmıyordu. taraf bile olsa. hele bir bilim adamına hiç yakışmadı. ayrıca salona alınanlar seçilmiş insanlardı, öğrenciler ve hocalar, sorularda sırf sorulmuş olmak için soruldu. bu sorulara rağmen akıl insanları tebrik etmek gerekir. tatmin edici konuştular rektör beye rağmen ben de sürece inanıyorum ama süreci de sorgulamak istiyorum. gönül herkesin olduğu (öğrenciler ve akademisyenler olarak ayrı ayrı) bir platformda kavgasız ancak sürece ilişkin niçinlerinde cevaplandığı bir toplantı olması daha iyi olmazmıydı. .
niye iyiler istenme şerefsiz haysiyetsizlere itibar edilir said bey anadolu evladı şişman ingiliz uşağı degil
aeesayın rektör kendini akp il başkanı ya da vkilimi sanıyor haddini ve mevkinibil sayın rektör sen kendi işine bak yeter
zaten pensilvanya uzantılı ve ampul tabanlı bır rektorden de ancak boyle bır davranıs beklenırdı siz ne bekliyordunuz ki akillere tepki mi gösterecekti??
yazar arkadaşım sadece polemik yapmışsın.akp karşıtı olarak parlamentodaki diğer parti mensubu akademisyen ünvanlı milletvekilerine de bir bakmanı öneririm.siyasetin içinde bizzat akademisyenler olmalıdır.bir akademisyenin miletvekili olma planları kurması yanlış birşey değildir hele hele ayıplanacak birşey hiç değildir.akademisyenler değil de sen mi girmelisin meclise?.rektörün tavrı elbet eleştirilebilir.ama lütfen duygusallıktan uzak olun.ister kabul edin ister etmeyin insanların sizin amatör yazılarınıza ihtiyacı yok.duygu yoğunluğu içinde yazılmış bir yazı ve malesef insanlara birşey katma adına sadece bir vakit kaybı.uşak haber merkezi editörleri de bu eleştiriden kendine bir pay çıkarmalıdır.