Geçtiğimiz hafta ilki yayımlanan "Çıldırtan Yardım Kampanyaları ve Uşak'lının Feryadı" başlıklı yazı dizimin bu hafta ikincisini kaleme aldım ve siz okuyucularımın takdirine sunuyorum. Geçtiğimiz hafta genellediğim bazı hususları sırası ile lokalize edeceğimi ve tek tek konuları ve yardım kuruluşlarını ele alacağımı belirtmiştim. Bu hafta İHH ve Mazlumder'i gündem edelim istedim.
1992 Yılında Bosna Hersek'in bağımsızlığını ilanının ardından, Sırp saldırılarına maruz kalan Boşnak'lara yardım ulaştırabilme amacı ile ilk olarak Hollanda'da kurulduğu bilinen İHH,(İnsani Yardım Vakfı); Suriye'den, Arakan'a, Filistin'den, Irak'a bir çok dünya ülkesine yardım toplayarak gönderen uluslararası bir yardım kuruluşu.
Devasa bir bütçesi bulunan İHH'nın 2011 yılı 1 yıllık gelir bütçesinin; 150milyon 738bin 405 lira olduğu kendilerinin açıkladığı bütçede ortaya çıkmıştı. 150 Milyon lira (150 trilyon) 1 yıllık geliri olan bu kuruluşun; 566 bin lira yani 566 milyar gibi bir rakam personel giderleri olduğunu acaba Türk Milleti biliyor mu? yine 1 yıllık personel yemek giderlerinin 195 bin lira güvenlik giderlerinin de 131 bin lira olarak bütçeye yansıtıldığını Türk Milleti biliyor mu? Gerçi gelir ve gider tablolarını bu vakıf şeffaf bir şekilde sitelerinde yayımlamış ve isteyen herkes tabloyu oradan görebilme hakkına sahip, ancak şahsen ben rakamları okuyunca dudak büktüm. Tüm ülke genelinde şubeleri ve çalışanları olduğunu bile kabul etsek ki gönüllülük esasına göre çalışanı da hayli fazla olmalı bu kuruluşun ortalama 1000 liradan maaş hesap etsek, 566 bin lira personel gideri için 566 çalışan olması gerekir diye düşünüyorum. Oysa biz orada çalışanların hemen tamamını gönüllülük esasına göre çalıştığını zannetmiştik demek ki yanılmışız. Ama sonuçta, bu vakfın 2011 yılı da olsa gelir gider çetelesini açıkça yayımlamasını olumlu bir durum olarak da değerlendirebiliriz.
Geçtiğimiz Temmuz ayında Mazlum Der ile birlikte Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten'in suçlamalarına maruz kalarak Türkiye'nin gündemine gelen dernek; o dönemde PKK tarafından kaçırılan Kulp İlçe Başkanın salıverilmesi için bahsi geçen dernekler ve Diyarbakır Barosu PKK ile temasa geçtiklerini ve İHH VE Mazlumder'in PKK tarafından kaçırılan kişilerin salıverilmesinde etkin rol aldıklarını kamuoyuna deklare etmişlerdi. Bu açıklamalar ise Ak Parti Diyarbakır Milletvekili'nin tepkisine sebep olmuş, kaçırılan ilçe başkanı için kendilerinin temaslarının netice verdiğini dile getirerek derneklerin konuyu sahiplenmelerine tepkisini dile getirmişti.
İHH ve Mazlumder yine Aralık 2011'de Şırnak Uludere'de 38 kişinin ölümü ile sonuçlanan malum olay hakkında da bir basın açıklaması yapmış ve orada ölen ve devlet tarafından kaçakçı oldukları açıklanan kişilere dur denilmeden ateş açıldığı iddiasını ortaya atmışlardı. Dört beş tane derneğin bir araya gelerek yaptığı aynı basın açıklamasında yine olayda hayatını kaybedenlere "Kaçakçı" ifadesinin kullanılmasını bile kabul edemediklerini belirten dernek yetkilileri, olayda ölen kişilere kaçakçı denilmesini çirkin bulduklarını kaydetmiş Milli Savunma Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı'nı istifaya davet etmişlerdi.
2010 Yılı Temmuz Ayında yine İHH Mazlumder ve Özgürlük ve Dayanışma Derneği bu kez Taksim'de yürümüş, Barış ve Kardeşlik Yürüyüşü adı altındaki yürüyüş de Türk Silahlı Kuvvetlerinden PKK'ya karşı operasyonları durdurmasını ve silah bırakmasını talep etme cüretini göstermişlerdi. "Müslüman Halklar Kardeştir" Silahlar Sussun Kirli Savaş Son Bulsun" gibi sloganlar eşliğinde yürüyen İHH ve Mazlum Der'in bu ve buna benzer özellikle Güney Doğu Anadolu'daki ya da oradaki sorunlara ilişkin yaptıkları bazı faaliyetleri ve açıklamaları 90'lı yıllardan beri bu iki derneğin haklarında süre gelen terör bağlantılarının olduğuna ilişkin iddiaları destekleyebilir nitelikte olarak değerlendirilmiş, bazı forum ve paylaşım sitelerinde sosyal medya da uzun uzun tartışılmıştı. Yine İHH Başkanına İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığınca El Kaide Örgütüne para aktardığına ilişkin de soruşturma başlatılmıştı.
Ben buna benzer onlarca örneğin GOOGLE'den sorgulandığında bulunabileceğine işaret ederek buradan, yalnızca kentimizden yardım ve bağış toplama faaliyetleri sırasında ve Kent Konseyi Seçimleri ya da Ak Parti Kongreleri sırasında ismi duyulan her iki derneğin de (MAZLUMDER ve İHH)'nın Uşak'taki yetkililerine sormak istiyorum. Acaba siz de derneklerinizin bu türden açıklamalarına katılıyor musunuz? Acaba sizler de aynı sloganları atarak barış çığırtkanlığı yapıp Uşak sokaklarında yürüyerek aynı açıklamaları kamuoyu ile paylaşabilir misiniz? Uşak'ta da Asker operasyon yapmasın silah bıraksın şeklinde bir açkılama yapabilir miydiniz? Neden Taksim'de yapılan yürüyüşün lokalize edilmiş bir şeklini Uşak'ta göremedik? Uşak halkı bu icraatlardan haberdar ediliyor mu? Bu dernekler niçin Şehitlerimiz için bir yürüyüş düzenleme gereksinimini hiç duymamışlardır? Şehit aileleri de mazlum ve mağdur değiller midir? İHH ve Mazlum Der'in Atatürk'e ve Türk Milleti olgusuna bakışı nedir? Soruları çoğlatmak mümkün ama ben şahsen bahsi geçen STK'ların Uşak temsilcilerinin konuya ilişkin bir açıklama yapabileceklerini sanmadığım için bu kadarını yeterli buluyorum. Önümüzdeki hafta yazı dizimin üçüncü bölümünde buluşmak üzere Esenkalın...
İHH ve Mazlum Der'in Taksim Mitinginden Kürtçe ve Türkçe Pankartlar Bulunan Bir Kare
.jpeg)
ihh'nın 30 bin yetim çocuğun sponsoru olduğunu biliyor musun canım benim. atatürk hakkında ne düşündüğünü biliyormuşmuyuz. evet biliyoruz canım. bünyemiz kaldırmıyor. sevmiyoruz. sevmek zorunda da değiliz zaten. elindeki kalemin hakkını veremeyeceksen yazmayacaksın beyefendi. yazar olamayacak yüzlerce yazar olmaya çalışan kardeşimizden birisin. iyisin. hoşsun. herkes yazar olmasın zaten, sen de ayakkabıcı ol, sıvacı ol, son ütücü falan ol... ama bilgi sahibi olmadan yazar olmaya yeltenme. olsan olsan komik olursun.